14 Aralık 2012 Cuma

Türkiye Eurovision’da yok

0 yorum

Türkiye Eurovision’da yokTRT’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin bu yıl Eurovision şarkı yarışmasına katılmayacağı bildirildi.


Türkiye’nin, 2013 yılında İsveç’te yapılacak, ’58. Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmayacağı bildirild
Devamını oku... →
16 Kasım 2012 Cuma

Türk Doktorlar Alzheimer Geni Buldu

0 yorum


Türk bilim insanları Alzheimer hastalığı için yeni bir yatkınlık geni saptadı. Keşfe imza atan ekipten Prof. Murat Emre buluşun yeni tedavi yöntemleri açısından anlamlı olduğunu söyledi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Emre İstanbul Tıp Fakültesi nörologlarının da içinde bulunduğu bir ekip tarafından Alzheimer hastalığı için yeni bir yatkınlık geni keşfettiklerini söyledi.

Bu keşfi uluslararası bir başarı olarak nitelendiren Prof. Emre Genin ilk fark edilişi Türkiye'de oldu. TREM2 denen ve hastalık ya da hasarlanmaya karşı vücudun bağışıklık sistemi cevabını düzenleyen bu gende ortaya çıkan bazı nadir değişiklikler (mutasyonlar) Alzheimer riskini en az 4 kat arttırıyor. Bu genetik değişiklik bugüne kadar bilinen en güçlü Alzheimer yatkınlık geninden sonra ikinci en güçlü yatkınlık genini oluşturuyor. Nadir bir genetik mutasyon olmasına karşın vücudun bağışıklık sisteminin hastalığın oluşmasındaki rolüne işaret ettiği için bu buluş önemli'' değerlendirmesini yaptı.

Gen değişiminin ilk kez bir Türk ailede incelendiğini kaydeden Murat Emre çalışmalarını bu çerçevede yoğunlaştırdıklarını anlattı ve şöyle devam etti:

YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ İÇİN ÖNEMLİ

''Ekibin saptadığı bu genetik değişiklik bazı bunama hastalarında Londra Üniversitesi Nöroloji Enstitüsü'nden Dr. Rita Guerreiro ve Prof.Dr. John Hardy tarafından keşfedilmiş. Bir sonraki aşamada diğer araştırma bölümlerinin de katılmasıyla 25 binden fazla kişinin genlerinin incelenmesiyle bu genetik değişikliğin Alzheimer hastalığı için yatkınlık oluşturduğu tespit edildi. Hastalığın oluşum sürecinin anlaşılması ve bu sürece yönelik yeni tedavilerin geliştirilmesi çabaları açısından buluş uzmanlar tarafından önemli sayılıyor.''
Devamını oku... →
9 Kasım 2012 Cuma

FlowArt feat. Selim Muran - Ruhumuz Hip Hop

0 yorum

Çalışmalarına İstanbul'da devam eden Flowart ve Selim Muran’dan ortak çalışma “Ruhumuz Hip Hop” sizlerle. Prodüksiyonu Esat Bargun tarafından hazırlanan parçanın düzenlemeleri FlowArt tarafından yapılmış. Keyifli dinlemeler…
Devamını oku... →

Webmaster forumu, domain, hosting ve sunucu tavsiyelerim

0 yorum
İyi Günler..

webmaster hosting domain sunucu bayi hosting gibi Konularda Yardım Bulabileceginiz Yer ---> İyinet Forum Sitesidir Her Türlü Yardımı Burada Bulabilirsiniz...



Devamını oku... →

İdam cezasının bir nedeni vardır

0 yorum

Başbakan Erdoğan, Endonezya'da düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu'nun ikinci gününde düzenlenen panelde konuştu...


Panele konuşmacı olarak Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai de katıldı. Dünya barışı adına değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, geçen yüzyılla bu yüzyılın karşılaştırmasını yaptı. Geçen yüzyılın ilk yarısının savaşlarla, çatışmalarla geçtiğini hatırlatan Erdoğan, ikinci yarıyla ilgili bunların getirdiği sıkıntıların olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, Endonezya'da düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu'nun ikinci gününde düzenlenen panelde konuştu.
Panele konuşmacı olarak Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai de katıldı. Dünya barışı adına değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, geçen yüzyılla bu yüzyılın karşılaştırmasını yaptı. Geçen yüzyılın ilk yarısının savaşlarla, çatışmalarla geçtiğini hatırlatan Erdoğan, ikinci yarıyla ilgili bunların getirdiği sıkıntıların olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan; IMF, BM ve AGIT’in güncellenmesi gerektiğine işaret ederek, kararların ideolojik olarak oluştuğunu söyledi.

Erdoğan, uluslararası teröre de değindi. “Benim teröristim iyi, seninki kötü anlayışı var.” dedi.
İdam konusuna da dikkat çeken Erdoğan, Norveç'teki olayı örnek göstererek, "İdam cezasının da haklı bir sebebi vardır. Bu konuda kendi Demokrasimizi çek etmemiz lazım." dedi.
Devamını oku... →
7 Kasım 2012 Çarşamba

Başbakanlık önünde kendini ateşe verdi

0 yorum

Başbakanlık önünde kendini ateşe verdi

Başbakanlık önünde kendini ateşe verdi

Başbakanlık Merkez binası girişinde bir kişi kendini yaktı. Alevler içinde kalan 39 yaşındaki Ömer A.hastaneye kaldırıldı.

Güncelleme:07 Kasım 2012 14:35
ANKARA (A.A) - Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurullah Zengin, Başbakanlık Merkez Binası üzerine benzin dökerek kendini yakma girişiminde bulunan Ömer A.'nın yüz, boyun ve el bölgesinde yüzde 10 oranında ikinci dereceden yanık bulunduğunu belirterek, hastanın yoğun bakım şartlarında tedavi edildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Zengin, Ömer A.'nın sağlık durumuyla ilgili bilgi aldıktan sonra basın mensuplarının sorusu üzerine, Ömer A.'nın yüz, boyun ve el bölgesinde yüzde 10 oranında ikinci dereceden yanık bulunduğunu söyledi.

Öte yandan, Ömer A.'nın 2005 yılında Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde psikolojik tedavi gördüğü belirtildi. Ömer A.'nın aileden miras kalan bir arsayla ilgili belediyeyle yaşadığı bir sorun nedeniyle eylemi gerçekleştirdiği bildirildi.Zengin, hastanın yoğun bakım şartlarında tedavi edildiğini belirterek, hastaneden konuya ilişkin daha sonra açıklama yapacaklarını belirtti.
Alınan bilgiye göre, olay Başbakanlık Merkez Bina'nın yanından geçen Vekaletler Caddesi üzerinde meydana geldi.
Eylemci Ömer A.'nın, Başbakanlık'a yaklaşmak istediği, güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine, bir anda cebindeki su şişesi içindeki benzini başına dökerek, kendisini ateşe verdiği öğrenildi. Ömer A.'ya görevliler güvenlik noktasındaki yangın söndürme tüpleriyle müdahale etti.
Elinde ve yüzünde yanıklar oluşan Ömer A. ambulansla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanık tedavi birimine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Devamını oku... →

Vadi'den ayrılıyor

0 yorum
Beren Saat'le oynamayacak

Vadi'den ayrılıyor
Uzun zamandır "Kurtlar Vadisi Pusu" dizisinde rol alan Sema Şimşek diziden ayrılık kararı aldı.

Dizide İnci Tataroğlu karakterini canlandıran Şimşek'in ayrılık sonrası ekranlara ara vermeyeceği yeni bir projenin içinde yer alacağı öğrenildi. Sema Şimşek'in yeni bir dizide başrolde yer alacağı, Kurtlar Vadisi Pusu'dan da iki bölüm sonra ayrılacağı öne sürüldü.

Devamını oku... →

Dünyanın en ilginç işini yapıyor

0 yorum

Dünyanın en ilginç işini yapıyor

Dünyanın en ilginç işini yapıyor

ABD'nin New York kentinde yaşayan 29 yaşındaki bir anne dünyanın en ilginç mesleğinden para kazanıyor.

Güncelleme:06 Kasım 2012 23:59
29 yaşındaki Amerikalı kadın para kazanmanın enteresan bir yolunu buldu. Oğlunun okul masrafları için bu işe giren genç kadın, haftada 30'a yakın erkeğe sarılarak geçimini sağlıyor. Jackie Samuel, aralarında kadınların da olduğu müşterilerden bu sayede saatte 100 lira kazanıyor.
Cinselliğin veya herhangi bir tacizin kesinlikle yasak olduğunu belirten ve yatağa pijamasıyla giren Samuel, sarılmanın manevi bir rahatlık verdiğini söylüyor. Online hizmet verdiğini de belirten Samuel diğer taraftan birçok eleştiri oklarının da hedefinde.. Kendisini eleştirenler ona 'fahişelerden bile kötü bir' dese de o bunları çok umursamıyor.
Devamını oku... →

Ne Erdoğan ne Bahçeli, 2023 onun fikri

0 yorum

Ne Erdoğan ne Bahçeli, 2023 onun fikri

Ne Erdoğan ne Bahçeli, 2023 onun fikri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki 2023 vizyonu tartışmaları devam ederken, konu ile ilgili önemli bir ayrıntı ortaya çıktı.

Güncelleme:07 Kasım 2012 15:20
7’den 77’ye bütün Türk insanının kalbinde yer edinen ünlü sanatçı Barış Manço'nun 2023 kavramını ilk kez 1975 yılında dile getirdiği belirlendi. Barış Manço’nun Kurtalan Ekspresi ile 1974-1975 yılları arasında üzerinde bir yıl çalışarak 2023 isimli albümü yaptığını belirten Koleksiyoner Ahmet Yıldırım, “2023 parçası Cumhuriyetimizin 100. Yılında birçok Türk devletleri ile beraber bir medeniyet kuracağından bahsediyor.” dedi.
 Son günlerde siyasetçiler arasında tartışma konusu olan 2023 kavramının yıllar önce merhum sanatçı Barış Manço tarafından dile getirildiği ortaya çıktı. Manço, 1974-1975 yılları arasında bir yıllık yoğun bir çalışma sonrası Kurtalan Ekspresi ile beraber ilk plağını 2023 ismi ile çıkarır. Manço bu plakta 2023 isimli enstrümantal bir eserde Kayaların Oğlu isimli bir şiirini seslendiriyor. Eser, Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023 yılında Türkiye’nin diğer Türk devletleri ile beraber bir medeniyet kuracağından bahsediyor. Albüm, Kol Bastı, Uzun İnce Bir Yoldayım, Acıh’da Bağa Vir, Yol Verin Ağalar Beyler, Yine Yol Göründü ve Tavuklara Kışşt De! türkülerle birlikte, türkü tarzı Manço eserlerini de bünyesinde bulundurur. Albümde Kayaların Oğlu ve 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına yazılmış senfonik bir eser de bulunur. 5 parçadan oluşan Baykoca Destanı da albümün bir başka epik eseri.

2023 kavramının son yıllarda tartışma konusu olduğunu, 2023 hedeflerini hangi siyasinin hedef olarak belirlediğini bilmediğini vurgulayan Yıldırım, “Ama 40 yıl önce Barış Manço’nun 2023 albümünü çıkardığını biliyorum ve yıllardır da 2023 albümünü dinliyorum. 2023 hedefini ilk kez Barış Manço’dan duydum. Bu albümü tekrar insanlarımızın dinlemesini istiyorum. Önemli bir albüm. Bazen dinleyip bir köşeye attığı değerleri hatırlama adına bir fırsat. 2023 parçası Cumhuriyetimizin 100. yılında birçok Türk devletleri ile beraber bir medeniyet kuracağından bahsediyor. Manço’nun bu albümü sadece Türkiye’de değil Avrupa ve ABD’de de müzikseverler tarafından yoğun ilgi gördü. Türkiye’nin Rock müziği alanında önemli bir dönüm noktası olarak gösteriliyor bu albüm.” şeklinde konuştu.Barış Manço’nun 2023 isimli albümünün Türkiye’de örneği olmayan 45’lik toplamalarının dışında yaptığı ilk uzun çalar (long play) olduğunu belirten Koleksiyoner Ahmet Yıldırım, “İleri dönük bir albümdür. Daha çok Anadolu şarkıları yerine ileriye dönük bir albümdür. 2023 yılına atıfta bulunarak Kayaların Oğlu şiirini okumakta. Cumhuriyet'in 100. yılına atıfta bulunarak Türkiye’nin 100 yıl sonra neler yapabileceğini, ne seviyeye gelebileceğini işaret eden bir albüm olarak meydana çıkmış.” diye konuştu.
BARIŞ MANÇO’NUN 2023 ALBÜMÜNÜN KADROSU
Barış Manço’nun 1974-1975 yılları arasında bir yıllık çalışması sonucu çıkardığı 2023 albümünün kadrosunda şu isimler yer alıyor: “Barış Manço: Korg 700s Synthesizer, Solina String Synthesizer, Watkins Fazer, 18 telli gitar, elektronik davul. Ohannes Kemer: Gitar, Leslie gitar, yaylı tambur, saz. Nurhan Özcan: Gitar, Osman Baysu: Bağlama, cura, kaşık, klaves. Mithat Danışan: Fender bas, stereo bas. Oktay Aldoğan: Flüt, soprano sax, tenor sax, klarnet. Celal Güven, Nur Moray, Caner Bora: Davul, tumba, korg, darbuka, tef.”
2023 ŞARKISINDA MANÇO’NUN SESLENDİRDİĞİ KAYALARIN OĞLU ŞİİRİNİN SÖZLERİ
Barış Manço 1975 yılında çıkardığı plağında yer alan 2023 parçasında Kayaların Oğlu adlı bir şiirini okuyor. Kayaların Oğlu şiirinin sözleri şöyle:
“1923'ün ılık bir ekim sabahında,
Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum,
Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben,
Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu,
Toprak anam sessiz, ama toprak anam dopdolu...
Toprak anam toprak anam Anadolu,
Babamsa sağı solu belli olmaz,
Bir gürledi mi yer yerinden oynar,
Göğsünde çatırdamalar olurmuş,
Onun için derdi, onun için sayısız irili ufaklı,
Kaya parçaları vardır bu topraklarda,
Ve sen benim oğlum
Ve sen kayaların oğlu,
Bu taşı toprağı bir arada tutacaksın,
Kolay değil kayaların oğlu olmak,
Kuzeyden esen rüzgâra,
Güneyden gelen kavurucu sıcağa,
Karşı koruyacaksın onları,
Kolay değil, kolay değil,
Kayaların oğlu olmak,
2023'ün ılık bir ekim sabahında,
Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım,
Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi,
Kök salmaya başladım o sabah,
Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır,
Durmakta olan diğer çınarları fark ettim,
Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi,
Ve asırlık çınarlar beni de aralarına aldılar,
Ve 2023'ün ılık bir ekim sabahında,
Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu,
Beraberce seyre koyulduk...''
Devamını oku... →

2013 Yılı Tahmini Bütçe 346 Milyon Lira

0 yorum

Malatya Belediye Meclisi Kasım ayı toplantısını yaptı.

2013 Yılı Tahmini Bütçe  346 Milyon Lira, Şehit Miktat Şamdancı ile şehit Gökhan Ertan'ın isimleri Belediye Meclisi tarafından çevreyolu üzerinde yapılan üstgeçitlere verildi. 

Malatya Belediye Meclisi, Kasım ayı olağan toplantısını 7 Kasım Çarşamba günü gerçekleştirdi. Belediye Meclis Salonu'nda saat 14.00'de Belediye Başkanı Ahmet Çakır Başkanlığında toplanan Belediye Meclisi saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. 

2013 Yılı Tahmini Bütçe 345 milyon 568 bin lira. 

Gündem dışı verilen tekliflerin görüşülerek oylanmasının ardından gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi. Gündem maddeleri arasında yer alan, Ekim ayı meclis toplantısında Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edilen 2013 Mali Yılı Belediye Bütçesi ile ücret tarifesi, Kasım ayı Belediye Meclis Toplantısı'nda görüşülerek karara bağlandı. Yapılan görüşmelerin ardından, 2013 Mali Yılı Belediye Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu doğrultusunda 345 milyon 568 bin lira olarak kabul edildi. 

2013 Mali Yılı Belediye Ücret Tarifesi de komisyon raporu doğrultusunda meclis tarafından kabul edildi. 

Belediye Meclis toplantısında Kent Konseyi Olağan Genel Kurulu'nda alınan, Devlet Hastanelerinin sağlık alanı olarak hizmet vermeye devam etmesi ve Kuzey Çevre Yolu açılış çalışmalarının hızlandırılması yönündeki kararları Belediye Meclisi'nin bilgisine sunulurken, 01.01.2013 tarihinden itibaren eski yönetmeliğin iptal edilerek yeni hazırlanan T Plakalı Ticari Taksi Yönetmeliği'nin uygulanması kabul edildi. 

Şehitlerin ismi üstgeçitlere verildi. 

Geçtiğimiz aylarda bir belediye meclis üyesi tarafından şehit Miktat Şamdancı ve şehit Gökhan Ertan'ın isimlerinin üstgeçitlere verilmesi yönündeki teklifi, İmar Komisyonu Raporu doğrultusunda görüşülerek karara bağlandı. 

Yapılan görüşmelerin ardından, Erzincan Kemaliye'de şehit olan Miktat Şamdancı'nın ismi Sancaktar Mezarlığı yanındaki yaya üst geçidine, Akdeniz'de şehit olan Gökhan Ertan'ın isminin de 91.000 Dev Öğrenci İlköğretim Okulu yanındaki yaya üst geçidine verilmesi kararlaştırıldı. 

Belediye Meclisi'nde, Kent Konseyi tarafından hazırlanan ve STK'lar, muhtarlıklar, belediye meclis üyelerinin önergeleri ile İmar Komisyonunun değerlendirmeleri sonucu belirlenen cadde ve sokak isimleri de kabul edildi. 

Meclis toplantısında, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü'nce hazırlanan İlan, Reklam ve Tabela Yönetmeliği'nde yapılan revize de onaylandı. Toplantıda ayrıca, Galericiler Sitesi'ndeki sosyal tesisin satışı ile ilgili olarak Belediye Encümeni'ne yetki verilmesi de kabul edildi. 

İmar Maddeleri. 

Belediye Meclisi, gündemde yer alan imar maddelerini de görüşerek karara bağladı. İmar maddelerinin bir kısmı karara bağlanırken, bir kısmı da komisyona havale edildi. 

Aralık Ayı Toplantısı 5 Aralık'ta. 

Belediye Meclisi Aralık Ayı Olağan Toplantısı'nı 5 Aralık Çarşamba günü saat 14.00'de yapmayı kararlaştırdı.
Devamını oku... →
6 Kasım 2012 Salı

PKK'nın 1 Numaralı İsmi Kim?

0 yorum
Teslim olan PKK'lı itirafçının verdiği ifadeye göre PKK'nın 1 numaralı ismi olarak bilinen Murat Karayılan aslında örgütün başında değil. Örgütün başındaki asıl isim Cemil Bayık!

Medyada sıkça adı geçen Murat Karayılan'ın 1 numara olarak gösterilmesinin sebebi ise Cemil Bayık'ı koruyup Abdullah Öcalan gibi yakalanmasını önlemek. Örgütteki son sözü söyleyen, kararları veren ve uygulatan kişi bilindiğinin tersine adı sıkça duyulmayan Cemil Bayık.
Devamını oku... →

Vizyondaki Sinemalar

0 yorum
Aksiyon için Skyfall, komedi için Ruby ve diğerleri...

Skyfall

Yönetmen:
Sam Mendes

Oyuncular:
Daniel Craig, Judi Dench, Javier Bardem

Tür
Aksiyon, Casusluk, Gerilim

Süre: 2s. 23dk



MI6 ciddi bir saldırıya uğrayarak, sahip olduğu tüm kurum değerlerini kaybetmek tehlikesi ile
karşılaşır. M'e karşı sadaakatini de kanıtlamak zorunda olan James Bond, her şeyini kaybetme
pahasına da olsa gerçek tehtidin peşine takılır.


Hayalimdeki Aşk (Orj. Ruby Sparks)

Yönetmen:
Jonathan Dayton, Valerie Faris

Oyuncular:
Paul Dano, Zoe Kazan, Chris Messina

Tür
Komedi, Fantastik, Romantik

Süre: 1s. 44dk



Sezonun en kaliteli komedi - fantastik filmleri arasında gösterilen yapımda, erkenden şöhret
olmuş Calvin adlı başarılı yazarla tanışıyoruz. Genç yazar son günlerde tek kelime dahi yazamayacak hale gelince kendini romanına dahil etmeyi düşünür, hoşuna gidebilecek bir bayan
karakteri de hikayeye eklemeyi unutmaz. İşin moral bozucu yanı bu kadın karakteri kısa bir süre
sonra oturma odasında kanlı canlı görecek olmasıdır.




Babamın Sesi

Yönetmen:
Zeynel Doğan, Orhan Eskiköy

Oyuncular:
Basê Dogan, Zeynel Doğan, Gülizar Dogan

Tür
Komedi, Dram

Süre: 1s. 28dk



Elbistan'da tek başına yaşayan Base büyük oğlu Hasan'ın yolunu gözlerken, Diyarbakır'daki oğlu
Mehmet'te bu esnada varlığından haberdar olmadığı ses kayıtları bulur. Çocuk halinin ve annesinin kayıtlı olduğu kasetlerin geri kalanını da bulmak için yola düşen Mehmet, annesini
Diyarbakır'a getirmek için Elbistan yoluna düşer.

Annesinin yanında ona yardım etmeye girişen Mehmet kasetleri ararken, Base'de Hasan'ı merak etmeye başlar. Ses kayıtlarıyla birlikte ortaya dökülen sırlar, hem komik hem de hüzünlü geçmişi günümüze getirir.

İlgiyi kesinlikle hak eden Babamın Sesi, bir Türkiye-Almanya-Fransa ortak yapımı.



Evim Sensin

Yönetmen:
Özcan Deniz

Oyuncular:
Fahriye Evcen, Özcan Deniz, Sait Genay

Tür
Dram, Romantik

Ülke
Türkiye



Başından geçen ayrılık sonrası babası Selim'in evine dönen Leyla, bir yandan da babasıyla olan
sorunlu ilişkisini düzeltmeye çalışır. İskender ise yetimhanede büyümüş, bir eve sahip olamamış
bir adamdır. İki karakter bir araya gelir ve aşık olur, ancak talihsizlikler peşlerini bırakmayacaktır.




Devamını oku... →

Şanslı Masa Başlıyor !

0 yorum
Şanslı Masa Yeni Sezonu Açıyor...



Yeni sezonun ilk bölümü 10 Kasım Cumartesi Saat 23:15'de Kanal D'de !

Tanıtım Fragmanı : http://www.kanald.com.tr/SansliMasa/...-Fragman/14848
Devamını oku... →
4 Kasım 2012 Pazar

24 Kasım Öğretmenler Günü Anlam ve Önemi – Öğretmenler Günü Şiirleri

0 yorum
Atatürk, Ulus Okulları denen Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verirdi.Bu yüzden Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü aldığı karala Atatürk’e Ulus Okullar Başöğretmenliği ünvanını verdi. Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gün 24 Kasımdır.
Atatürk öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok sever, yurt içi gezilerinde okulları ziyaret ederdi.Burada Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı.
Atatürk yeni Türkiye’nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk “Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde anlatmıştır.Bu yüzden Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı.
Öğretmenler Günü’nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri anlatılır ve öğretmen sorunları tartışılır. Öğretmenler Günü’nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar.
Öğretmenler yapıcı ve ve insan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözleriyle öğretmene verdiği sorumluluğu ve değeri ifade etmiştir.

ANA GİBİ, BABA GİBİ

Öğretmenim bilir misin
Seni nasıl sevdiğimi?
Sorsan bana nerde yerin
Gösteririm ben kalbimi
Ana değil, ana gibi;
Baba değil, baba gibi
Öğretmenim ben de sevgin
Can içinde bir can gibi…
Hüseyin DÜZBASAN

ATATÜRK VE ÖĞRETMENİM

Sevgili öğretmenim
Heyecanla beklerdik seni her sabah
“GÜNAYDIN” derdin, seslerin en güzeliyle,
“BUGÜNKÜ KONUMUZ” diye, başlardın söze
Kara tahta Önünde akbilgilerle
Çırpınırdın, birşeyler öğretmek için bize.
“BAYRAK” derdin öğretmenim
Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi
“ATATÜRK” deyince coşardın sen
Yatağına sığmayan IRMAK gibi.
“ATATÜRK” deyince öğretmenim
Nefes almaz seni dinlerdik
Anlatırdın hayatını devrimlerini
Cepheden-cepheye koşardın sen
Daha bir büyürdün gözümüzde
Sanki ATATÜRK’Ü yaşardın sen.
Ellerinden öperim öğretmenim.
En güzel duygularla en güzel bilgilerle
Yetiştirdin bizi
Şimdi içimizde inanç başımızda BAYRAK
Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim
ATATÜRK ilkeleri en büyük yasamız bizim
ATATÜRK yolundan dönmeyiz biz
MEŞ’ALEMİZ ATATÜRK sönmeyiz biz…
Özkan GÖNLÜM


SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Sevgili öğretmenim,
İnan sen bir ışıksın.
Yanarsın gece gündüz.
Aydınlatırsın bizi.
Doğruyu, güzeli,
Bize sen öğretirsin.
Vatanıma sevgiyi,
Kalbimize sen korsun.
Çevreni aydınlatır,
Bir mum gibi erirsin.
Anne – baba gibisin,
Bizi, bağrına hep basarsın.
Fethi BOLAYIR

ÖĞRETMENİM

Minik ellerimden ,şefkatle tuttun,
Hatamı ,özrümü bildin unuttun,
Nice zorluklarla ,beni okuttun,
Emeğin unutulmaz, sevgili öğretmenim.
Karşındayım bak şimdi, hem okur hem yazarım,
Senden aldım sevgiyi, haksızlığı bozarım
Bütün güzelliklerde varım, hep bende varım
Hakkın bende saklıdır sevgili öğretmenim.
Senden aldım bu azmi başaracağım inan.
Vatana milletime, sarılacağım her an.
Eserin yükselecek düşmeyecek bil bir an.
İsmin gibi yücesin sevgili öğretmenim.
Ümitsizlik yok bende, hep önde koşacağım.
Engelleri azmimle hep bir bir aşacağım.
Özlediğim yarına mutlak kavuşacağım.
Söz veriyorum sana sevgili öğretmenim.
Erol YÜCE

ÖĞRETMEN

Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla
Yarınlara el ele beraber koşanlarla,
Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak,
Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah.
Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren
Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen.
Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan.
Odur eli öpülen, odur fedakâr insan.
Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte,
Ömrünü adamıştır milletine hizmette.
Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen
Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen.
Nevin EMGEN


BAŞÖĞRETMEN

Atatürk benim,
Başöğretmenim,
Ne öğrendimse,
Ondan öğrendim.
Yenilikleri,
Hep o düşünmüş,
Milleti için,
Ağlamış, gülmüş.
Çocuk kalbimle,
İlk onu sevdim,
Atatürk benim,
Başöğretmenimdir.
Tarık ORHAN
Devamını oku... →

10 Kasım’ın Anlam ve Önemi

0 yorum
Büyük Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişi şüphesiz ki Türk milletini derin bir üzüntüye boğmuştur. O’nun ani ve apansız ayrılışı bütün Türk halklarını da derinden etkilemiş, dünya üzerinde geniş bir yankı uyandırmıştır.
Atatürk’ün vefatının hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan bütün açıklamaların ortak noktası, O’nun dünya üzerinde yetişmiş çok nadir bir dahi oluşu, büyük devlet adamlığı ve dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
Atatürk, yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında büyük bir komutandır aynı zamanda. Türk Kurtuluş savaşına yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olmuştur.
Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası elde edilen başarının yeterli olmadığını düşünerek yapılması çok zor olan bir çok devrimler gerçekleştirmiştir. O’nun Türk milletine en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur. Gerçekleştirdiği devrimler ile Türk milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri arasında saygın bir hale gelmesini sağlamıştır.
Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” demek suretiyle kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir.
İşte, 10 Kasım’lar bu yüzden milletçe tuttuğumuz yasa rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin daha iyi anlaşılarak tatbik edileceği günler olmalıdır. Bugün bizler onu her zamankinden daha iyi anlayarak, düşüncelerinden daha iyi istifade ederek, bilimin ışığında ülkemiz ve milletimiz için daha iyi neler yapabiliriz onu düşünmeli ve zaman geçirmeden işe koyulmalıyız.
Her 10 Kasım’ın üzerimizde oluşturduğu kaçınılmaz hüzne rağmen, anlam ve önemi bakımından büyük bir gün olduğunu sanırım artık daha iyi anlıyoruz. Atatürk’ün izinde yürüyen ve ulaştığı çizgiyi daha ileriye götürebilecek bir kuvvetin varlığını damarlarında hisseden Türk gençliği, kendisine yakışan başarıyı elde etmekte ve etmeye de devam edecektir.
Büyük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Sen ebedi istirahatgahında rahat uyu! Bizler emanetin olan Türkiye Cumhuriyeti’ne her zamanki gibi gönülden sahip çıkarak, sana layık bir millet olmaya devam edeceğiz.
Ruhun şad olsun.
Devamını oku... →
3 Kasım 2012 Cumartesi

Çocuğa Bunu Sormayın

0 yorum

Çocuğa Bunu Sormayın

Çocukların ağzı azıcık laf yapmaya başladığı zaman çevrelerinde olan büyükler çocuklara sorular sormaya başlarlar. Birkaç saçma soru vardır benim aklıma takılan ve küçükken cevaplamaktan nefret ettiğim. Bunlardan benim adıma en can alıcı olan bir tanesinin üzerinde durmak istiyorum. Komşu teyzelerin sorduğu: " En çok kimi seviyorsun?" sorusu . Çocuk ağladığı zaman gene komşu teyzelerin sorduğu" Seni kim dövdü?" kötü sorusundan daha kötü. Ama ilk okula başladıktan sonra bir soru daha var can alıcı olan:"Dersler nasıl?" İşte, insanı yerlerde yuvarlandıran bu soru lise hayatında daha da bir anlam kazanır...
Bu arada ,yazıyı kafama takmadan önce etrafımdaki büyüklere sordum,küçükken en çok hangi sorudan nefret ettiklerini.Hepsi bu soruyu hatırladı.
cocugasorulmamasi2_450
Tarzana sormuşlar "En çok kimi seviyorsun?" diye. Tarzan; " Fark etmez ikisi de maymun " demiş.
Çocuğa en çok kimi sevdiği sorulmuş. Çocuk annemi demiş. " neden?" diye üstelenince de "babam da seviyor da ondan" demiş. Hadi bakalım...
Çocuğa en çok kimi sevdiği sorulmuş, yanıt "babaanne" olmuş. Tam babaanne kasılırken çocuk devam etmiş:"Bu kelimede ikisi de var."

Çocuklara neden en çok kimi sevdiği sorulur ki.... Kimin yararı vardır çocukların kimi sevdiğinden. Hala sorar " En çok kimi seviyorsun?" diye, çocuk daha pek küçükken " annemi" veya "babamı" diye yanıt verir. O gün kim işine gelmeyen bir iş yapmışsa çocuk diğerini tercih eder. Biraz daha büyüyünce hala soruyorsa "babamı",teyze soruyorsa "annemi" der. Ama biraz daha da büyüyünce yanıt gene değişir. Çocuk, "İkisini birden "der kendini kurtarmak için.Biz büyükler bu soruyu hangi duygularımızı tatmin etmek için sorarız bilemiyorum ama çocuklarımıza iki yüzlülüğü öğrettiğimiz çok net.Bu sorular çocuklara, büyükler kendilerini tatmin etsin diye sorulur.
Çocuk "her ikisini de" diye yanıt verdiği zaman da, soruyu soran densiz diyebileceğim kocaman kişi ısrarla sıkıştırır," ama en çok kimi" diye. Ne olacak?Çocuklarımızı neden böyle saçma seçimler yapmak zorunda bırakırız ki. İlla birini daha mı çok sevmek zorundalar? Neden çiçeği seven böceği sevmesin, mehtabı seven güneşi sevemez mi, babasını seven annesini sevmemeli mi,anneannesini seven babaannesini sevmez mi,derslerine çalışmaktan hoşlanan sinemayı sevmemeli mi?

Bu liste sizleri sıkacak kadar uzar da gider...Biz büyükler sevmemeyi,küçükken,büyüklerden öğreniriz. Ya da tam tersi maraz sevgilerin peşinden gideriz. Sevmek,sevgi olmaktan çıkar ve tutku olur."Seviyordum vurdum"....."Ya benim ya da kara toprağın" takıntılarının ip uçları işte taaa çocukluktan gelir. Bir sorudan da neler çıkardın demeyin ve kendinize demin sorduğum soruyu sorun ."Bir büyük neden çocuklara böyle bir soru sorar?" Çocuk bu sorudan ne öğrenmiştir? Koca bir HİÇ!
Beş ve altı yaşlarındaki erkek çocuklar annelerini, kız çocuklar ise babalarını severler. Bu anne ve babada kırgınlık yaratır. Aslında soru da değil de sorunun cevabından sonra takınılan tavır daha önemlidir. Babasının sevdiğini söyleyen bir kız çocuğuna annesi en ufak bir kızgınlıkta "Git baban halletsin, sen babanın kızısın." Diyorsa problem orada başlıyor demektir.
cocugasorulmamasi_450
Sorduğunuz soruda aldığınız yanıt sizin tercih edilmediğinizi ortaya koyduysa siz çocuğunuzu daha mı az seveceksiniz, onunla daha mı az vakit geçireceksiniz,yoksa ona küsecek misiniz?Ben bunların hiçbirini yapmayacağınızı biliyorum. Sizler akıllı ilişkiler kuran akıllı anne-babalarsınız. Zira ne anne ne de baba çocuklarını dışlamamalıdır. Çocuklarımızın sağlıklı, yetişkin ve yetkin büyükler olması için hem annenin hem de babanın sevgisine gereksinimi vardır.
Bu saçma soruyu sormadan önce düşünmeliyiz: Sıraladığım şu soruları kendimize sormalıyız:1-Neyi öğrenmek istiyorum? 2-Çocuğumun duyguları hakkında kaygılarım mı var? 3-Çocuğum ona gösterdiğim yakınlık hakkında ne düşünüyor, ve ben bunu neden bilmek istiyorum? 4-Bunu bildiğim zaman ne değişecek?
Aynı sorgulamayı daha sonraki yıllarda arkadaşları için yapabilecek misiniz?"Ayşe'yi mi yoksa Fatma'yı mı seviyorsun? " diyerek arkadaşları arasında ayrımcılık yaratmak iyi olur mu sizce..Büyüyünce" kocanı mı(veya karını mı) yoksa beni mi seviyorsun?" diyebilecek misiniz?
Devamını oku... →

Nomad feat. Grogi & Anıl Piyancı & Emrah Karakuyu - Faydası Yok (Video)

0 yorum

Geçen yıl yayınlanan ilk albümün ardından, bu yıl da Rap müziğin en kaliteli isimlerini bir araya getiren dev toplama albüm “Hiphoplife Sunar: Organize Oluyoruz Volume 2”nin ilk video klibi “Faydası Yok” sizlerle! Albümün hit parçalarından biri olan “Faydası Yok”, Nomad a.k.a Big O, Anıl Piyancı, Grogi ve Emrah Karakuyu tarafından seslendiriliyor ve parçanın tüm prodüksiyon işlemleri Rap müziğin en önemli prodüktörlerinden Kupa-A’ya ait. İzmir’de çekimleri tamamlanan video klibin yönetmen koltuğunda Görkem Kara oturuyor. Önümüzdeki günlerde tüm müzik kanallarında izleyebileceğiniz video klibi sizlere sunuyoruz. İyi seyirler...
Devamını oku... →

Ceza - Türk Marşı (Video)

0 yorum

ceza_turk_marsi
Rap müziğin Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden Ceza yine farkını ortaya koydu ve Mozart’ın 1783 yılında Mehter Marşı’ndan esinlenerek yazdığı “Türk Marşı (Rondo alla Turca)”na söz yazdı! Yeni albüm çalışmalarına aralıksız devam eden sanatçı bir sürpriz yaparak klip de çektiği “Türk Marşı”nı resmi Facebook sayfası üzerinden, 2 Kasım akşamı saat 22.00’de hayranlarıyla paylaştı.
Klip Balat’ta klasik müziği simgeleyen karakterlerin Ceza’yı kovalaması ile başlayıp, Mardin, Midyat ve 2013’te sular altında kalacak tarihi şehir Hasankeyf’in eşsiz görüntülerinden oluşan bir fonda, müziğin Ceza’yı ele geçirmesi ile son buluyor.
4000 km kara yolu, 3600 km de havayolu ulaşımı kullanılan ve çekimleri 16 gün süren klibin montajı da 400 saat sonunda tamamlandı. Red kamera, steadycam ve helikopter çekimlerinin kullanıldığı, Ket Kolektif ekibi tarafından çekilen klipte yaklaşık 50 kişilik bir ekip görev aldı.
Rap müziğin yıldız ismi Ceza’nın yeni single çalışması “Türk Marşı” dijital olarak da satışa sunulacak. Sizleri şimdilik video klip ile başbaşa bırakıyoruz. İyi seyirler…


Devamını oku... →
2 Kasım 2012 Cuma

Webmaster forumu, domain, hosting ve sunucu tavsiyelerim

0 yorum
Bildiği Üzere Türkinin En İyi webmaster Sitesi İyinet.com... Bu Sitede Birden Çok Konuda Yardım Bulabilirsiniz Bence Türkiyenin En Aktif webmaster Sitesi İyinet.com ..

Bu Sitede Birden Çok Konuda Yardım Bulabilirsiniz. Mesela hosting de Ve En güzel domain İsimlerini Burda Bulabilirsiniz. Bu Sitede domain ALış - Satış Güvenilirdir ..

 www.iyinet.com'da Ve bayi hosting Gibi Satışlarda Mümkün Size Tavsiyem .. www.iyinet.com Adresini Sık SIk Kullanın

İyi Günler...



Devamını oku... →

Webmaster forumu, domain, hosting ve sunucu tavsiyelerim

0 yorum
Evet Arkadaşlar Türkiyenin Gelmiş Geçmiş En İyi Forum Sitesi www.iyinet.com , En İyi Hosting Şirketi İse www.hosting.com.tr 'Dur ..

Bu Sitelerde Genellikle Webmaster Forumu , Domain , Hosting Ve Sunucu Tavsiyelerim Bahsedilir. Eğer Bİr Webmaster Forumu , Domain , Hosting Ve Sunucu Açmak İsterseniz İlk Uğrucağınız Siteler .. www.iyinet.com Ve www.hosting.com.tr Olsun..





webmaster
Devamını oku... →
20 Ekim 2012 Cumartesi

123 yaşında, 147 torunu var

0 yorum

123 yaşında, 147 torunu var


Kahramanmaraş’ta ikamet eden Elif Göğebakan tam 123 yaşında.

Güncelleme:20 Ekim 2012 12:27
Elif Göğebakan’ın doğum tarihini görenler gözlerine inanamıyor. 1 Temmuz 1889 yılında Adana'da dünyaya gelen Göğebakan, iki dünya savaşına ve Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşuna tanıklık etmiş.
Mustafa Kemal Atatürk'ten günümüze 11 cumhurbaşkanı ve 29 başbakan gören Elif Göğebakan, Kurtuluş Savaşı'nda cephede çarpışan askerlere katırlarla cephane ve erzak taşımış. 6’sı erkek, 2’si kız toplam 8 çocuk sahibi olan Elif Göğebakan’ın 3 çocuğu ise hayatını kaybetmiş. Bugüne kadar 147 toruna sahip olan Göğebakan'ın 41 torunu, 95 torunun çocuğu, 11 tane de torunun torunun torunu bulunuyor.
45 yıl önce eşini kaybeden Elif Göğebakan, bir asrı geçen yaşına rağmen bugüne kadar ciddi bir hastalık geçirmemiş. Yaşına göre gayet sağlıklı ve dinç görünen Göğebakan, konuşmakta biraz güçlük çekse de, çocukları ve torunlarıyla sohbet etmeyi ihmal etmiyor. Çocukları, Yörük kadını olan annelerinin sağlıklı kalmasını doğal gıdalarla beslenmesine ve göçebe yaşama bağlıyor. Hayatta olan en büyük oğlu Ahmet Göğebakan, annesinin hormonsuz doğal gıdalarla beslendiğini belirterek, “Sofrasından et, yoğurt ve sütü eksik etmez. Annem, Yörük kadını olduğu için ömrünün büyük bir bölümünü yaylalarda geçirdi. Uzun yıllar kıl çadırlarda yaşadık. Biz de o zamanlar yayık yayar, koyun kuzuyla uğraşır dururduk.” diyor.
Devamını oku... →
14 Ekim 2012 Pazar

En İyi 40 Yerli Film

0 yorum

Türkiye sinemasında son 10 yılda vizyona giren en önemli 40 film..


1-Üç Maymun (Nuri Bilge Ceylan)
2-Büyük Adam Küçük Aşk (Handan İpekçi)
3-Hokkabaz (Cem Yılmaz-Ali Taner Baltacı)
4-3. Sayfa (Zeki Demirkubuz)
5-9 (Ümit Ünal)
6-Beynelmilel (Sırrı Süreyya Önder-Muharrem Gülmez)
7-Beş Vakit (Reha Erdem)
8-Küçük Kıyamet (Taylan Biraderler)
9-Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (Ahmet Uluçay)
10-Cenneti Beklerken (Derviş Zaim)
11-Eğreti Gelin (Atıf Yılmaz)
12-Kader (Zeki Demirkubuz)
13-Gora (Ömer Faruk Sorak)
14-Eve Dönüş (Ömer Uğur)
15-Gönül Yarası (Yavuz Turgul)
16-Güneşe Yolculuk (Yeşim Ustaoğlu)
17-Güneşi Gördüm (Mahsun Kırmızıgül)
18-Hacivat Karagöz Neden öldürüldü? (Ezel Akay)
19-Hayat Var (Reha Erdem)
20-İki Dil Bir Bavul (Orhan Eskiköy- Özgür Doğan)
21-İklimler (Nuri Bilge Ceylan)
22-İnşaat (Ömer Vargı)
23-İtiraf (Zeki Demirkubuz)
24-Filler Ve Çimen (Derviş Zaim)
25-Korkuyorum Anne (Reha Erdem)
26-Oyun (Pelin Esmer)
27-Pardon (Mert Baykal)
28-Sonbahar (Özcan Alper)
29-Tatil Kitabı (Seyfi Teoman)
30-Uzak (Nuri Bilge Ceylan)
31-Vicdan (Erden Kıral)
32-Vizontele (Yılmaz Erdoğan - Ömer Faruk Sorak)
33-Yazı Tura (Uğur Yücel)
34-Yumurta (Semih Kaplanoğlu)
35-Issız Adam (Çağan Irmak)
36-Kaç Para Kaç (Reha Erdem)
37-Uzak İhtimal (Mahmut F. Coşkun)
38-Süt (Semih Kaplanoğlu)
39-Türev (Ulaş İnanç)
40-Gitmek (Hüseyin Karabey)
Devamını oku... →
2 Ekim 2012 Salı

20 yıllık naaştan fazlası var'

0 yorum

'20 yıllık naaştan fazlası var'

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Adli tıp ekibi, Turgut Özal’ın naaşında tahminlerin çok ötesinde ve şaşırtıcı veriler elde etti” dedi.

'20 yıllık naaştan fazlası var'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Turgut Özal’ın naaşı Topkapı’daki Anıt Mezar’dan çıkarılarak, Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Özal’ın naaşı 2 gün içinde tekrar defnedilecek

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünün suikast olup olmadığına dair yürüttüğü soruşturma kapsamında naaşının çıkarılarak Adli Tıp Kurumu’nda incelenmesi kararı vermişti. Ankara’dan gelen talimat gereğince İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Oktay Erdoğan nezaretinde dün Adli Tıp Kurumu uzmanları ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Olay Yeri İnceleme uzmanları sabah saat 06.30’da Topkapı’daki Anıt Mezar’da çalışmalara başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da öğle saatlerinde Anıt Mezar’a gelerek bilgi aldı. İş makinalarının da kullanıldığı çalışma sonucunda yaklaşık 6 saat sonra Özal’ın naaşına ulaşıldı.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, Özal’ın cenazesinin incelemeye uygun olduğunu açıklarken, zehirlenip zehirlenmediğine ilişkin olarak ise, “Çalışmadan bir şey açıklamak doğru değil. Önce bir çalışalım. Bulgularımızı ortaya koyalım, ondan sonra ne varsa bunları zaten sizlerle paylaşacağız. Kurumumuzda çalışmamıza devam edeceğiz. Cuma veya Cumartesi günü de cenazeyi aileye teslim etmek amacımız. 2 aydan önce bu raporun çıkması mümkün değil” diye konuştu.
Toprak numuneleri alındı
Kazı çalışmaları yapılırken her 20 santimetrede bir toprak numunesi alındı. Kazı çalışmaları sırasında cenazenin bulunduğu noktada toplanan su ise bir cihaz yardımıyla tahliye edildi.
Naaşa ulaşıldıktan sonra da çalışmalar titizlikle devam ettirildi. Her işlem tutanak ve kayıt altına alınırken çalışmalar bir görevli tarafından da kameraya kaydedildi. Çalışmalar sırasında, mezarın inşasında görev almış bir teknisyen ve bir imam da hazır bulundu. Çalışmalarda aileyi temsilen bulunması beklenen Ahmet Özal ise gelmedi. Özal ailesini Ahmet Özal’ın avukatı temsil etti. Naaşa ulaşılmasından yaklaşık 4 saat sonra işlemler tamamlanarak Özal’ın naaşı çinko kaplı özel bir tabuta yerleştirildi.
‘Diğer odada ağladım’
Tabut tören mangasının omuzlarında Anıt Mezar’ın girişinde bulunan cenaze aracına kadar taşındı. Motosikletli polislerin eşlik ettiği cenaze aracı Adli Tıp Kurumu’na hareket etti. Adli Tıp Kurumu ve Olay Yeri İnceleme uzmanları ise mezarlıktaki çalışmalarına bir süre daha devam etti. Özal’ın eski danışmanı emekli büyükelçi Kaya Toperi de, Özal’ın 19 yıl aradan sonra tabutta taşınma görüntülerini görünce duygulandığını söyledi. Toperi “Onu tabutta öylece görünce bakamadım, diğer odaya geçip ağladım” dedi.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce de Topkapı’daki Anıt Mezar’a geldi.
Şimdi ne olacak?
Adli Tıp Kurumu’nda, öncelikle DNA testi ve otopsi yapılacak. Alınan örneklerde travmatik, patolojik bulgu olup olmadığı araştırılacak. Laboratuvarlarda başta uyutucu, uyuşturucu, böcek öldürücü, ağır metaller olmak üzere her maddeye bakılacak. Bütün örnekler teker teker incelenecek, sonrasında Kimya, Morg ve Biyoloji ihtisas dairelerinin raporları, ölüm nedenlerini raporlayan Birinci İhtisas Kurulu’na gönderilecek. Turgut Özal’ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda herkesin girip çıkamayacağı bir yerde muhafaza edilecek.
Turgut Özal’ın naaşının Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi işlemleri sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Saatler süren çalışmaları izleyenler için oturabilecekleri masaların hazırlandığı gözlendi.
Ergin: Cenazenin önemli kısmı korunmuş
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Bugün TV’de yaptığı açıklamada Özal’ın mezarının açılması konusunda, şunları söyledi: “Birçok yorumlar yapıldı. Bir şey bulunmaz denildi. 20 sene sonra ne bulunacak denildi. Ama adli tıpçılar, umduklarının çok ötesinde verilere ulaştı. Acaba saç teli var mı, kemik parçası var mı deniliyordu bu düşüncelerin çok ötesinde materyallere ulaştılar ve adli tıp için çok önemli verilere ulaşıldı. Bir zehirlenme, toksit madde varsa, doğal olmayan ölüm nedeni varsa, kabirden çıkan cenaze sonuç vermek için son derece müsait halde. Cenazenin önemli bir kısmı bozulmamış ve korunmuş.”
Devamını oku... →
22 Eylül 2012 Cumartesi

Para için kendisini kardeşine bıçaklattı

0 yorum
Anahtar kelime giriniz
Bağcılar’da çalıştığı iddia bayisinin hasılatının bıçaklı 4 kişi tarafından gasp edildiğini söyleyen Halil İbrahim Ş.'nin (28) foyası çalındığını söylediği cep telefonunu kullanınca ortaya çıktı. 
Halil İbrahim Ş.’nin borçlarını ödemek için kardeşi ile anlaşarak sahte gasp oyunu hazırladığı belirlendi. Sözde mağdur Halil İbrahim Ş.’nin kardeşi Selçuk Ş. tarafından bıçaklandığı olayla ilgili gözaltına alınan 4 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Hastaneye bacağından yaralı olarak gelen Halil İbrahim Ş. polise tanımadığı 4 kişi tarafından bıçaklanarak gasp edildiğini söyledi. Bir iddia bayiinde çalışan Halil İbrahim Ş. poliste verdiği ifadesinde “Akşam dükkanı kapatıp, hasılat olan 3 bin 900 lirayı yanıma alarak evime gitmek üzere yola çıktım. Yolda 4 kişi önümü kesti. Biri beni bacağımdan bıçakladı. Yanımda bulunan para ile cep telefonumu alarak kaçtılar.” dedi. Polis olaydan sonra soruşturma başlattı.
Gasp Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis gasp edilen cep telefonunun peşine düştü. Önceleri kapalı olarak görünen cep telefonunu bir süre sonra çalışmaya başladığı fark edildi. Polis farklı bir numarayla kullanılan cep telefonunu dinlemeye aldı. Yapılan çalışmalarda telefonu olayın sözde mağduru Halil İbrahim Ş. tarafından kullanıldığı tespit edildi.
Bunun üzerine polis Halil İbrahim Ş.’yi gözaltına aldı. Halil İbrahim Ş. olayı borçlarını ödemek için kardeşiyle birlikte planladığını söyledi. Polis sahte gasp olayıyla ilgili Selçuk Ş. ve iki arkadaşını daha yakaladı. Sözde mağdur Halil İbrahim Ş’nin hazırladığı plan gereği olayın gerçekçi gözükmesi için kardeşi Selçuk Ş.’den kendisini hafif şekilde bıçaklamasını istediği öğrenildi.
Poliste işlemleri tamamlanan zanlılar Halil İbrahim Ş., kardeşi Selçuk Ş., Cemil E. Ozan C. Hüseyin G. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Devamını oku... →
6 Eylül 2012 Perşembe

Afyon da cephanelikte patlama 25 şehit İsimleri Belli Oldu

0 yorum

afyon-da-cephanelikte-patlama-25-sehit-isimleri-belli-oldu

Afyonkarahisar'ın Ataköy Kışlacık Köyü'nde konuşlu 500. İstihkam Ana Komutanlığı Deposu'nda meydana gelen patlamada 25 asker şehit oldu.
 Türk Silahlı Kuvvetleri'ndan yapılan açıklamaya göre, Afyonkarahisar'daki patlamada 25 asker şehit oldu. Şehit olanların 2 astsubay, 2 uzman çavuş ve 21 er olduğu belirtildi. 6 askerin tedavisine devam edilirken 3 sivilin ise taburcu edildiği açıklandı. 
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "05 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda, 25 askerî personel şehit olmuştur. Olayla ilgili idari ve adli soruşturmaya başlanmıştır. Elim olay sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar dileriz" denildi.

CENAZELER PAZAR GÜNÜ TESLİM EDİLECEK

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Afyonkarahisar'daki patlama ile ilgili olarak adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini ve bir hata varsa soruşturmayla ortaya çıkacağını söyledi. Bakan Yılmaz, şehit cenazelerinin adli tıptaki çalışmalarından sonra bir aksilik çıkmazsa cenazelerin pazar günü ailelerine teslim edileceğini sözlerine ekledi. 

AİLELER KIŞLAYA ALINIYOR

Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, ailelerin daha rahat etmesi için kışlaya alınması talimatını verdi. Vali Balkanlıoğlu, şehit askerlerin birinci derece yakınlarının kimlik kontrolünden geçirildikten sonra içeriye alınmasına refakat etti. Burada birinci derece şehit yakınlarından DNA testi için örnek alınacağı belirtildi.
 
KIŞLACIK KÖYÜ BOŞALTILDI

Patlamanın meydana geldiği kışlaya en yakın yerleşim yeri Kışlacık Köyü'nün tamamen boşaltıldığı, yakınlardaki yerleşim yerlerinin ara sokaklarına da girmeye izin verilmediği belirtildi.
DİN GÖREVLİLERİ HAZIR BULUNDURULUYOR
 
Açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından şehit yakınlarını teskin etmek ve psikolojik destek vermek maksadıyla 5 psikolog ve din görevlilerinin hazır bulundurulduğu vurgulandı.
“Şehit olan askerlerimizin DNA tespiti için Ankara'dan ekipler bölgeye intikal etmiştir" denilen açıklamada, olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı ve savcılık tarafından gerekli idari ve adli soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

EROĞLU: KESİNLİKLE TERÖR SALDIRI DEĞİL

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, olayla ilgili bilgi verdive basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan Eroğlu olayın tamamen bir kazadan dolayı meydana geldiğini ve kesinlikle bir terör saldırısının söz konusu olmadığını açıkladı.  Eroğlu, "Dışarıdan bir sabotaj söz konusu değil, kaza olduğu konusunda mutmainim. Çünkü yapısını biliyorum." dedi.

ŞEHİT OLAN 25 ASKERİN İSİMLERİ

"Bedri Naim, Murat Döğer, Hüseyin Apaydın, Cüneyt Akkuş, Ayhan Kurtsu, Kadir Aydın, Fatih Şalgam, Bayram Uluer, Burak Kaplan, Emrah Aral, Emrah Kartal, Hayri Kaya, Emre Yıldırım, Emrah Sandalcı, Mehmet Emre Özer, Hüseyin Gökhan Eriç, Tolga Taşdan, Ahmet Tosun, Burak Umut Gedik, Onur Fikret Gülger, Macit Coşkun, Barış Öztürk, Mehmet Emin Çuğun, Abdullah Tokgöz, Faruk Ergeç, Er Emre Yıldırım'' 

YARALI 8 ASKERİN İSİMLERİ

Ramazan Yılmaz, Mustafa Durmaz, Gökhan Güldalı, Ufuk Terzioğlu, Hasan Boncuk, Fethi Tuna, Soner Güleçyüz, Fatih Yüksel.

DNA TESTİ İLE KİMLİKLER BELİRLENECEK

Şehitlerin kimlikleri saptanamıyor. 25 şehidin kimlikleri yapılacak DNA testiyle tespit edilecek. Şehit cenazeleri kimlik tespitinin yapılabilmesi için Ankara'ya GATA'ya götürülüyor. 
T
ÜRKİYE'Yİ YASA BOĞAN OLAY
 
Türkiye’yi sarsan patlama Afyonkarahisar’da dün saat 21.15 sıralarında meydana geldi. Ataköy’deki 500. İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda erler, erbaşlar, astsubaylar ve subaylar 4-5 gündür mühimmat tasnifi yapıyordu. Ancak bu tasnif sırasında bir el bombasının patlamasının ardından patlamalar meydana geldi.  Kent merkezine yakın kışladaki patlama, çevrede deprem korkusu yarattı. Afyonlular kendilerini dışarıya attı. Çok sayıda evin camları kırıldı. Kışlaya yakın evlerin tamamı boşaltıldı. Kentte elektrik kesintisi oldu. Ama bilançonun ağırlığı gün ışıyınca ortaya çıktı. Sayım yapan ekipteb aralarında subayların da bulunduğu 25 askerimiz şehit düşmüştü  
Devamını oku... →
26 Ağustos 2012 Pazar

Bu işkenceyi çocuklar yapmış!

0 yorum

Bu işkenceyi çocuklar yapmış!

Bu işkenceyi çocuklar yapmış!

Genç ilçesinde, Ramazan Bayramı’nda şeker toplamak için evden çıkan 2 çocuğa işkence yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 3 kişi yaşları küçük olduğu için serbest bırakıldı.

Bingöl’ün Genç İlçesi’nde, bayramın ilk günü mezarlığa şeker toplamaya giden 7 yaşındaki B.Y. ile kuzeni 10 yaşındaki A.Y.’yi kemer ve dikenli çubuklarla dövüp, vücutlarında sigara söndürdükleri iddia edilen 3 şüpheli yakalandı.
Doğanca Köyü’nde yakalanan ve yaşları 12 ile 14 arasında değişen 3 çocuk, çıkarıldıkları mahkemede yaşları küçük olduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Çocukların, kesin yaş tespiti için Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği belirtildi.
Çocukların kesin yaş tespitlerinin yapılması için yarın Adli Tıp Kurumuna gönderileceği belirtildi.Bingöl’ün Genç ilçesinde bayramın birinci günü mezarlığa şeker toplamayan giden B.Y. ve kuzeni A.Y.’nin mezarlıkta 3 kişi tarafından dövülüp vucutlarında sigara söndürülmesi ile ilgili soruşturmayı derinleştiren polis, olayı gerçekleştirdikleri iddia edilen 3 çocuğu yakaladı. Amca çocukları oldukları belirlenen Y.T. (14), F.T. (13) ve M.T. (12) Doğanca Köyü’ne bağlı Eskiköy Mezrası’nda gözaltına alarak ilçe emniyet müdürlüğüne getirdi. Burada ifadeleri alınan ve nöbetçi mahkemeye çıkarılan çocuklar, yaşları küçük olduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Devamını oku... →
21 Ağustos 2012 Salı

Şişmanlık Beyni Yavaşlatıyor

0 yorum
Şişmanlık 'beyni yavaşlatıyor'

Şişmanlık 'beyni yavaşlatıyor'

Yapılan son araştırmalara göre obezite beynin performansının düşmesine neden oluyor.

Bilimadamları şişmanlığın dış görünüşü olduğu kadar zekayı da etkilediğini ortaya çıkardı.
Yapılan son araştırmalara göre obezite beynin performansının düşmesine neden oluyor. Bilimadamları henüz bu etkinin kaynağını bulamadı ancak yüksek tansiyon ve kolestrolün bu durumun nedenleri arasında olduğu düşünülüyor.
Obezite'nin bunamayı hızlandırdığı daha önce ortaya çıkartılmıştı.
Neurology adlı dergide yayınlanan araştırma kapsamında 6000 İngiliz'in sağlık durumları on yıldan uzun bir süre boyunca takip edildi.
Araştırmaya katılan 35 ile 55 yaş arasındaki kişiler düzenli olarak hafiza ve idrak testlerine sokuldu.
Metabolizmalarında sağlıksız değişimler olan obez deneklerin idrak testlerinde gösterdikleri başarı diğer deneklere oranla çok daha hızlı düşüşe geçti.

Daha derine inmek

Uzmanlar araştırmalarında sadece deneklerin idrak güçlerine odaklandıklarını ve bunama ile ilgili bir çalışma yapmadıklarını belirtti.
Normal yaşlanma, idrak kabiliyetinin azalması ve bunama arasındaki sınırlar oldukça bulanık.
İdrak kabiliyeti azalan herkes bunamıyor.
Araştırmaya katılanların tamamı sosyal hizmet görevlileri, bu da araştırma sonuçlarının toplumun başka grupları için geçerli olmayabileceği fikrini ortaya çıkartıyor.
İngiltere Alzheimer Araştırmaları Derneği'nden Shirley Cramer ''Henüz obezite ile metabolik düzensizliklerin neden beyin fonksyonlarındaki zayıflama ile bağlantılı olduğunu bilmiyoruz. Ancak toplumdaki obezite oranı hızla artarken bu konuda daha derine inmek şart gibi görünüyor'' dedi.
Cramer sözlerine ''Bu araştırma idrak gücünün azalmasına odaklanmış ancak daha önce yapılan araştırmalar sağlıklı beslenmenin, spor yapmanın, tansiyonu ve kolestrolü kontrol altında tutmanın bunamayı geciktirdiğini ortaya koymuştu. Bunama hastası kişilerin sayısı milyonlara ulaşmışken herkesin tüm hayatı boyunca dikkatli olması gerekiyor'' diyerek devam etti.
Devamını oku... →

Bu Balı Yemek İçin İki Yıl Bekliyen Var.

0 yorum
Bu balı yemek için iki yıl bekleyen var

Bu balı yemek için iki yıl bekleyen var

Elazığ'ın Karakoçan’da arıcılık yapan 53 yaşındaki Süleyman Dönmez, ”bal kayası” adını verdiği sarp kayalıktaki doğal kovanlarda ürettiği balı, zorlu bir yolculuğun ardından müşterilerine sunuyor.

Güncelleme:18 Ağustos 2012 15:05
Doğanoğlu köyünde bal üretebilmek için yoğun emek harcayan Dönmez, sarp kayalıktaki doğal kovanlarda arılarının ürettiği balı alabilmek için her sene bal sağım dönemi halat, iskele ve merdiven yardımıyla yaklaşık 7-8 metre yükseklikteki kayalıklara çıkıyor.
Kayanın iç kısmında bir kovukta bulunan kovandaki arıları dumanla uzaklaştıran Dönmez, balı almak için de titiz bir çalışma yapıyor.
Ayı ve sansar gibi hayvanların almaması için doğal kovan üzerindeki kapağı çıkaran Dönmez, çelik kanca aracılığıyla kovanı çekip balı alıyor.
Dönmez, kovandan aldığı yaklaşık 20 kilo balın kilosunu ortalama 100 liradan satıyor. Baldan satın almak için Dönmez’e en az bir yıl önceden sipariş vermek gerekiyor.
Süleyman Dönmez, AA muhabirine, sarp kayalıkta bal arılarının kovan yaptığı dedesinin 80 yıl önce fark ettiğini söyledi.
Uzun süre dedesinin bölgedeki arıların yaptığı balı aldığını ancak sonraki yıllarda arıların kaybolduğunu anlatan Dönmez, 10 yıl önce de arıların yeniden döndüğünü kaydetti.
Dönmez, şöyle devam etti: ”Oğlum bu kayanın altında yağmur yağarken dinlenmeye gelmişti. Kayadan arı sesi geldiğini duymuş. Bana söyledi. Ben de kalktım, geldim. Baktım hakikaten de arı var. Ama kovanın kapağı yok. Ona göre ölçtüm, bir kapak yaptım, getirdim monte ettim. 10 senedir biz sağıyoruz. Geçen sene de 12 kilo bal çıkardım. Senede sadece bir defa kapısını açıyorum. Hiç öyle ilaç filan kullanmıyorum. Sadece senede bir defa gelip kapısını açıyorum, sağıyorum ve ballarımın müşterisi de hazır.” Dönmez, çevrede başka kayalık bölgelerde de bu şekilde kovanlar olduğunu ancak kayaların çok sarp olması nedeniyle çıkıp bal toplayamadığını belirtti.
-Bal için iki yıl bekledi-
Fransa’da yaşayan Karakoçanlı gurbetçi Hacı Akyol ise balın siparişini iki sene önceden verdiğini, balı bu sene almanın kendisine nasip olduğunu söyledi.
Şeker hastası olduğunu ifade eden Akyol, ”Bu bal tabii, şifalı baldır. Şeker hastası olduğum için organik bal iyidir, fazla şekeri yükseltmiyor” dedi.
Devamını oku... →
18 Ağustos 2012 Cumartesi

Samsa Tatlisi Tarif

0 yorum

 
**SAMSA TATLİSİ**

MALZEMELER:

10 Adet milföy hamuru
1 su bardağı orta incelikte kıyılmış ceviz yada fındık
1 adet yumurta
2 yemek kaşığı şeker

ŞERBETİ İÇİN:3,5 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
yarım limon suyu
YAPILIŞI:Milföylerimizin çözülmesini bekliyoruz.İyice çözüldükten sonra her bir parçayı merdane yardımıyla açıyoruz..Eni ve boyu yaklaşık bir karış olacak şekilde..Cevize yumurta akını ve 2 yemek kaşığı şekeri ilave dip karıştırın.Açtıktan sonra bir kenarına hazırladığımız ceviz içini koyup rulo yapıyoruz..Ruloları iki parmak genişliğinde dilimliyoruz..Bir rulodan altı adet dilimlemeye çalışın..Fırın tepsisine dizelim..Üzerlerine yumurta sarısını sürüp önceden ısıtılmış 180 dereceli fırına verelim..tatlımız pişerken bir tencereye şeker ve suyu alıp şerbetimizi hazırlayalım..Yaklaşık 15 dakika kaynatalım..Limon suyunu sıkıp ocaktan alalım..Fırından çıkardığımız tatlılarımızın üzerine sıcak şerbeti gezdirelim..Kesinlikle hamurlaşmıyor..Tatlı ve şerbet ikiside sıcak olmalı..AFİYET OLSUN..
Devamını oku... →

Şekerpare Tarifi

0 yorum

****SEKERPARE****

MALZEMELER:
 3 adet yumurta(birinin sarısını ayırıyoruz)
1 paket oda sıcaklığında yumuşamış margarin
4 yemek kaşığı şeker
4 yemek kaşığı hindistan cevizi
6 yemek kaşığı irmik
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
3,5 su bardağı un

ŞERBETİ İÇİN: 4 subardağı şeker
4,5 su bardağı su
Mercimek bütüklüğünde limon tuzu veya 1 tatlı kaşığı limon suyu

YAPILIŞI:Öncelikle şeker ve suyu ocağa alıp kaynatalım.Kaynamaya başladıktan 7-8 dakika sonra limon suyu yada limon tuzunu ekleyip bir taşım daha kaynattıktan sonra ocaktan alıp soğumaya bırakalım..Yumuşamış margarini yoğurma kabına alıp un ve kabartma tozu hariç diğer bütün malzemeleri ilave edip karıştıralım..Kabartma tozunu unla karıştırıp yavaş yavaş ilave ederek orta yumuşaklıkta bir hamur yoğuralım..hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp aşağıda resimde görüldüğü gibi küçük rulo yapıp yağlanmış tepsiye dizelim..Tüm hamuru aynı şekilde hazırladıktan sonra üzerlerine çatalın alt kısmıyla bastırıp yassılaştıralım..üzerlerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 190-200 derece arasındaki fırına verelim..Altı üstü güzelce kızardıktan sonra fırında alalım..İlk sıcaklığı gittikten sonra üzerine soğumuş şerbeti gezdirelim..Üzerini kapamayın çok yumuşarsa güzel olmaz..üzerini ben cevizle süsledim..Siz ister fındık yada hindistan ceviziyle süsleyebilirsiniz..AFİYET OLSUN....


Devamını oku... →

Tepsi Kadayıfı

0 yorum


**TEPSİ KADAYIFI**

MALZEMELER:

500 gram tel kadayıf
100 gram tereyağı
1 su bardağı veya daha fazla iri kıyılmış ceviz fındıkta olabilir
Ayrıca 50 gram tereyağı üzeri için
2 tatlı kaşığı pekmez

ŞERBETİ İÇİN:
3 su bardağı şeker
4 su bardağı su
bir kaç damla limon suyu

YAPILIŞI:Kadayıfı genişce bir tebsiye alıp didikleyin.Tereyağını eritip kadayıfın üzerine döküp harmanlayın.Fırın tepsisini yağlayın.1 tatlı kaşığı pekmezide sürün.Kadayıfın yarısını döşeyin elinizle iyice bastırın.Üzerine cevizleri veya fındıkları serpin kalan kadayıfıda üzerine yine bastırarak döşeyin.Üzerine 5o gramlık tereyağını minik parçalara kesip aralıklı olarak yerleştirin.Önceden ısıtılmış 180-200 derecelik fırına verin.Nar gibi kızarınca üzerine kalan 1 tatlı kaşığı pekmezi sürüp bir başka tepsiye ters çevirip tekrar fırına verin iyice kızarınca fırından alın ve soğumaya bırakın.Kadayıfımız soğurken şeker ve suyu ocağa alın kaynatın.Ocaktan almadan limon suyunu ekleyin ve soğumuş olan kadayıfın üzerine gezdirin.AFİYET OLSUN......
Devamını oku... →

Cevizli Ev Baklavası Tarifi

0 yorum

**CEVİZLİ EV BAKLAVASI TARİFİ**


 

 **CEVİZLİ EV BAKLAVASI**

MALZEMELER:

  • 1 adet yumurta
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 fiske tuz
  • Aldığı kadar un (yumuşak bir hamur olacak)
  • 2 veya 3 su bardağı öğütülmüş ceviz
  • 1 paket margarin veya tereyağı (250 gram)
  • Hamuru açmak için nışasta
ŞERBETİ İÇİN:
  • 3 su bardağı şeker
  • 3,5 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı limon suyu
YAPILIŞI: Hamurumuzu yoğurmak için yağ, yumurta,yoğurt ve sirkeyi yoğurma kabına koyalım.Elimizle karıştırıp un ve kabartma tozunu ilave edelim.Unu yavaş yavaş eklersek kıvamı daha iyi anlarız.Hamurumuzu yoğurduktan sonra 40 minik bezeye ayıralım.5-10 dakika dinlendirelim.Her bir bezeyi nışastayla çay tabağı büyüklüğünde açalım.Aralarına nışasta serpelim.Bu şekilde onar  guruplar yapalım.her onlu gurubu nışastayla tepsimizin büyüklüğünde açalım.Yağlanmış tepsimize koyalım ve aralarına ceviz serpelim.Baklava dilimi şeklinde keselim.Üzerine yağımızı eritip gezdirelim ve önceden ısıtılmış fırına verelim.Güzelce kızardıktan sonra çıkarıp soğumasını bekleyelim.Şerbetimizi de şeker ve suyu tencereye koyup kaynamaya başladıktan 10 dakika sonra ocaktan alalım.Almadan önce limon suyumuzu ekleyelim.Baklavamız soğuduktan sonra üzerine ılık şerbeti dökelim.AFİYET OLSUN......


DİĞER TARİFLER İÇİN TIKLAYINIZ... 
Devamını oku... →
Blogger tarafından desteklenmektedir.